Dün
gece, atlamalı / aralıklı birkaç rüya boyunca, bu yıl Oscar alan yönetmen
İnarritu ile Ankara’yı dolaştım. İnsanlar onu tanımadılar. Bana yol sormuştu.
AFL içerikli bir rüya idi. Rüyamda, bir gece önce Ankara’ya gitmiş, akşam
İstanbul’a dönecek idim. Ankara’nın topografyası hakiki değildi. Sinema
hakkında konuşmadık. Biraz yemek hakkında konuştuk. O, başıboş olarak
geziyordu, ben otogara ulaşmaya
çabalıyordum. Bu ‘Ankara’da yol bulamama’, rüyamda ve gerçek yaşamda başıma
gelmiştir.
3 gece
önceki rüyada da, Rumelihisarı’nda bir mason
mezarlığı vardı. Hisarüstü’nden Hisar’a dikine inen 2 yolun karışımı olan
bir yolda, inişte solda idi. Mezarlık ağaçlıklı değildi. Mezartaşları
görünüyordu.
Bu 2
rüyanın anlamı ne? Anlamı var mı?
Bu sıralar,
bu türden aşırı absürd-ötesi rüyalar görüyorum. Gerçek yaşamda, daha öncekilere
benzemeyen kalıcı ve sürekli bir stres altındayım. Belki o duygu tabanı / fonu
/ geribeslemesi, bu türden rüyaları yaratıyordur.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder