Fan,
bildiğiniz ‘hayran’ demek.
Trol,
internette kişileri veya konuları abartarak kullanıp, insanları kullanmak
demek.
Stalking,
yeni anlamıyla, bir insanı internette takip altına almak demek.
Stalking,
eski anlamıyla, bir insanı, genelde hayranı olarak, çok rahatsız etmecesine
takibi altına almak demek. Bu anlamıyla, sevdiği grubun peşinden şehirlerarası,
ülkelerarası, kıtalararası gitmek demek.
Bu
anlamıyla slaktivizm de stalking oluyor. 5 kıtada sivil toplum mitinglerine
katılmak başka türlü açaklınması zor bir durum.Ki bu da, internet davranışları
gibi, son 20 yılın davranışı.
Yani,
hepsinde çığ etkili viralite var.
Ondan
önce de zemberek etkili viralite.
Açımlaması:
Günümüz
yaşamı, insanı aşırı standart bir yaşam sürdüğünün bilincine vardırabiliyor.
İnsanlar da, farkılılık olsun diye, bu 3 davranışı gösterebiliyor ama bu da konfeksiyon davranış olmuş olalı çok
oldu.
Burada
sorun, hayranlığın boğuculuğa vardığına hangi noktada karar vermenin zor
olduğu.
Bir de
trollüğün, hayranlıktan mı, gıcıklıktan mı ileri geldiğinin kimi anlaşılaması.
Sonuçta, işin içinde aşırı ironi var.
Ancak
bizcesi iş sonunda, Museviler’in sarı yıldızla imlenmesine varıyor. Fan da,
trol de, stalker da, kurbanını çaprazla işaretlemiş ve tebeşirlemiş oluyor
çünkü.
Dipnotlar:
Bir:
‘Stalker’,
Tarkovsky’nin filminde kullandığı anlamıyla, ‘iz sürücü’demek ve bu da
epistemik / informatik / kognitif bir kavram ve davranış.
Oysa,
başlıktaki 3’ü de anti-epistemik / anti-informatik / anti-kognitif birer
davranış.
70 küsur
yıllık Bilgi Çağı’nda, çağdaş insanların % 99,99’u böyle davranıyor.
İnternette
ve siberuzayda bile. Örneğin hiç kimse, Wikipedia’da en yeni bilimsel kavramları,
örneğin yerçekimisel dalgaları aramıyor. Konu haber olunca belki arıyor ama
modası geçince aramıyor.
Açmaz da
burada zaten.
İki:
Pozitif
duygunun oldukça negatif sonuçlara varabileceğini de imliyor bu fay hattı.
Sevdiğin kişiye zarar verdiğinin bilincinde olamıyorsun yani. Bunun eski ve
arabesk formu, ‘seni sevmeyen ölsün’ ve ‘benim olmazsan, toprağınsın’ olmakta.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder