Perşembe, Mart 31, 2016

PKK Almanya’da Vurdu Bile

Çok değil, birkaç gün önce PKK’nin yeniden Almanya’ya yönelik saldırılarda bulunabileceğine ilişkin bir metin yazdık. Oldu bile:
“Almanya'nın Aschaffenburg kentinde ‘Hep birlikte teröre karşı’ adlı yürüyüş için toplanan gruba, bir grup PKK sempatizanın saldırması ve Avrupalı Türk Demokratlar Birliği UETD’nin bir subesine molotof kokteyli atılması Türkiye’de tırmanan gerginliğin Almanya'ya yansıyabileceği yorumlarına neden oldu.”
Bunun nedeni belli:
PKK, TC’de sıkışıyor. AB’nin ona desteği düşüyor. AB terörden korkmayı az da olsa henüz, öğrendi çünkü. Bu 3 gerçek, bu sonucu sağladı.
Yine de, zamanlar değişti.
PKK miliyetçi ama sosyalist eğilimli gibi görünüyordu. Şu an ise, İslamcı gibi görünüyor. (Ama yalnızca ‘gibi’.) IŞİD ise, reel-İslamcı olarak çok tehlikeli.
PKK, IŞİD gibi algılanma riskini göremiyor ama bu da, yakın gelecekte IŞİD-PKK işbirliğini sağlayabiliyor.
Bakın, nereden nereye?
Burada, Almanya’nın vurulurken göstereceği doğrudan-dolaylı, aktif-pasif, sağ-sol (CDU x SDP) tepkiler önemli. Onun da intikali uzun sürer.
Ek tahmin: Kürtler dahil, Almanya’daki TC vatandaşları, bundan böyle IŞİD’e PKK’den daha çok sempati duyacaklar. % 25’lik bir genel TC antipatisi olanlardan söz ediyoruz.
Gelecekbilimsel açılım:
Son 7 aydır, ilk kez hem teori, hem de pratik açısından birliktelikle, bir savaş-terör izleğini, yorumlarıyla ve tahminleriyle, birebir ve adım adım olarak izliyoruz.
Ek olarak da, bunun ‘İstanbul’daki sokak-gündelik yaşam kültürolojisi’ni de imliyoruz ve geriye not bırakıyoruz.
Bizcesi, ikincisi de birinciler denli önemli. Savaşın gidişini, ona katılanlar denli, ona katılmayanlar da yönlendiriyor çünkü.
Ahan da bu, Sun Tzu’ya bir ‘Savaş Sanatı’ şerhi oldu işte.

(30 Mart 2016)

Hiç yorum yok: