Bana
göre 12.
Resmi
olarak 8 ama nüansla 11 ( + şapkalı a, şapkalı ı, şapkalı u olarak).
Ben
buna, ‘şapkalı o’yu da ekledim, ‘‘parabol’daki şapkalı o’yu.
Yani,
tanım boşta. Resmi olanı bile.
Merak
etmeyin, diğer dillerde de, bu ünlü-ünsüz harf ayrımı tanımı boşta.
Aslına
bakılırsa, alfabeli dillerde bile, alfabenin icadından 3,5 milenyum sonra bile,
‘harf’ tanımı kesin değil.
Harf
olarak, sesbirim ayrı, yazıbirim ayrı.
Okunmayan
harfler var: İngilizce’deki ‘khaki’deki ‘k’, ‘hour’daki ‘h’ gibi.
Yazılmayan
harfler var: ‘The’, ‘dzı’ diye de, ‘thı’ diye de okunabiliyor.
Farklı
okunan harfler çok.
Sonradan
gelen ‘j’ gibi harfler var.
‘Platon’u,
‘Eflatun’ yapan, harfsizlikler var.
Neden böyle?
Standart
yok.
Olan
standartlar, bizim TDK imla kılavuzları gibi, habire değişiyor.
Olan
standartları bilen çok yok.
İlköğretimde
okuma dersleri kalkmış. Yani, klasik Türkçe okunması öğretilmiyormuş artık.
O zaman
sonuç ne oluyor?
İngilizce’de
26 morfem / harf var ama 3’ü olmasa da olur ve aslında (1977 gibi ve 70’ten
indirgenmiş olarak) 42 fonem var, oluyor.
Ben de, ‘uluslararası’yı
birleşik yazıyorum. Öyle öğrendim çünkü.
Kendi
yarattığım 1.500 sözcüğüm var ve bu Shakespeare’ı da geçerek, bir Dünya rekoru.
Kim
takar TDK’yi o zaman?
Daha,
imlasal doğrusunun ‘pekaka’ değil ‘pekeke’ olduğunu söyleyemeyen birileri var
olarada.
Türkçe’de
‘ha’ ve ‘ka’ diye harf yok insancıklar, hiç de olmadı.
(29 Mart 2016)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder