Resmi
tanıma göre, mani-depresyon döngüsü var. Mani heyecanlı, depresyon ruhsuz olmak
gibi tanımlı.
Down
tribi, uyuşturucu jargonu. Uyuşturucunun up tribi, yani uçması bitince girilen,
olumsuz ve gerçekten başaşağı gidiyormuş hissi veren durum. Bizce depresyon,
greçekte bu down tribine daha yakın.
Otizm,
çocuk katatonisi gibi. Katatoni, asosyalliğin dibi ve limiti de olabilir, tam
inziva gibi, tam dışa/dıştan-yalıtım gibi. Otizm ve katatoni, öz-aşağı veya
öz-baskı anlamında ve seyrinde.
Yani
hepsinde de, dışarıdan ve kültürden, yani insanlardan olumsuz uyracı silsilesi
var. Bunların gerçekten olumsuz olması veya algılayanın öyle hissetmesi, sonucu
pek değiştirmiyor. Tedavide belki değiştirebilir.
Hepsinde
de sorun, aşağı inmenin kalıcı veya sık nükseder olması. Dolayısıyla olumsuz
duygular birikmli gidiyor ve kalıcı oluyor sonunda.
Ancak,
dıyşarıda toplama kampı koşulları varsa, ‘Sana Gül Bahçesi Vaat Etmedim’
kitabında olduğu gibi, tımarhane-toplama kampı ikilemi, duble-çözümsüz durum
veya kaybet-kaybet durumu.
Psikolojik
olanların hepsinin nörokimyasal ilacı var çeşit çeşit ama kültürolojik olanın
yok.
Sorun da
bu zaten:
Tarih
çökerken veya savaşta depresyonda, down, katatoni olsan ne olur, olmasan ne
olur?
Sağ
kalabiliyor musun, ona bakcasın. Sağ kalmak istemiyorsan zaten hayat seni
öldürür kendiliğinden.
Ek:
Bir de,
mutluluğun yaratıcılığı sıfırladığı gibi bir gerçek var.
(26 Mart 2016)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder