‘Shit-Will-Age’,
‘İstanbul Banalite Atlası’nın ve ‘Lümpenlerin İstilası’nın tamamlayıcısı /
bütünleyicisi olarak, bir üçleminin üçüncü cildi olmakta idi.
Sanırım,
artık yaklaşık bir kitap oldu. (Sözü geçen sürede 47 parça varmış, sonradan
saydım.)
Bu da, üçü
birden toplamda için, çok değil kabaca 2 yıllık bir süre demek: Mart 2014 –
Mart 2016. (2014 (09-12 daktilolu) metinleri içinde, ‘Shit-Will’ parçası
yokmuş, sonradan not.)
Kubur ve kabir bir büyükkent’in ve zamanının kültürünün
nabzının kaydı oldu bu üçleme.
1930’ların
kaydı, marksist estetikçi üstadların (Adorno, Brecht, Lucas, Benjamin)
metinleri, 1. Dünya Savaşı ve 1929 Global Ekonomik Krizi ertesiki ve 2. Dünya Savaşı
öncesiki kayıtları demek: Geçmiş hakkında yazarken, bilmeden gelecek hakkında
yazdılar: Kafka’nın ‘Ceza Sömürgesi’si ve ‘Açlık Şampiyonu’su gibi.
Şu ya da
bu biçimde, (günce mektup olarak) onların öznel kayıtları da elde var.
Çift
destekli kayıt yani.
Biz,
benzeri bir durumu, 2010’larda yaşamaya başlamış olduk.
Öncül ve
sonracıl 2 dünya savaşı ve artı 2 dünya devrimi olasılığı yok ortada. Onun
yerine, birçok savaşçıklar ve devrimcikler, sözkonusu oldu, oluyor ve olacak.
Dünya’da
devletlerin sayısının artışı, daha çok 1960’larda başladı. Eski sömürgeler
bağımsız oldu. Sanayileşti ve kentleşti.
1990
sonrasında, benzeri bir devlet sayısı artışı silsilesi daha oldu.
Yani,
Dünya Sistemi açısından baktığımda, öne ve arkaya kayan, kümülatif etkilemeler
ve etkilenmeler sözkonusubu momentte.
Sorun,
1945’te AB için ortaya çıkanın, 2015’te ABD’yi de katarak, tüm Batı ve
dolayısıyla Dünya için ortaya çıkması:
Bilim, sanat ve düşün kaput.
Ki bu
da, başka bir yeni Orta Çağ göstergesi.
Yoksa,
savaş, kriz, darbe, şu bu hep var ve var da kalacak. Hani, ‘dengeli /
geleneksel dönem’ denilenler bile öyle idi zaten.
Bu
durumda, geriye maalesef yalnızca maddi uygarlık kalıyor: ‘Ye, iç, mala vur’,
zaten benim öküz halklarımın ezeli ve ebedi şiarıdır. Bir halta da yaramaz,
yaramıyor da, yaramamıştır da, yaramayacaktır da.
Çürüme,
fermentasyon, parçalanma, harmanlanma, melezlenme kalıyor geriye.
Hindistan
ve Brezilya için bunda kritik eşiği geçmek ve yeni sentezler bulmak, 50 yıl
daha alabilir, en kolay ve yakın olasılık olarak.
7
milyarda başka aday ülke de yok. TC dahil.
İşte,
bunları gözleyerek yazmak ve yazarken de, intihar
etme dozuna gelmeyecek kadar yüksek bir mizah dozu yakalamak çok çok zor.
Beni çok yoruyor örneğin.
Başa
gelen çekilecek ve yazılacak ama.
4. veya
daha çoğuncu ciltler olur mu bilemem.
Yazarken,
günceler dışında, en çok Acı çektiğim ve aynı zamanda en çok güldüğüm metinler,
bunlar oldu.
Tam
kabir ve kubur yani: Feçesli mezar
yani.
Biri
senin mezarına sıçarsa, Acı da; sen kendin kendi
mezarına sıçıyorsan, komik yahu.
O
nedenle ‘Shit-Will’: Bok iradesi, arzusu, yönelimi.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder