Perşembe, Mart 17, 2016

‘Shit-Will-Age İstanbul’ Notu

‘Shit-Will-Age’, ‘İstanbul Banalite Atlası’nın ve ‘Lümpenlerin İstilası’nın tamamlayıcısı / bütünleyicisi olarak, bir üçleminin üçüncü cildi olmakta idi.
Sanırım, artık yaklaşık bir kitap oldu. (Sözü geçen sürede 47 parça varmış, sonradan saydım.)
Bu da, üçü birden toplamda için, çok değil kabaca 2 yıllık bir süre demek: Mart 2014 – Mart 2016. (2014 (09-12 daktilolu) metinleri içinde, ‘Shit-Will’ parçası yokmuş, sonradan not.)
Kubur ve kabir bir büyükkent’in ve zamanının kültürünün nabzının kaydı oldu bu üçleme.
1930’ların kaydı, marksist estetikçi üstadların (Adorno, Brecht, Lucas, Benjamin) metinleri, 1. Dünya Savaşı ve 1929 Global Ekonomik Krizi ertesiki ve 2. Dünya Savaşı öncesiki kayıtları demek: Geçmiş hakkında yazarken, bilmeden gelecek hakkında yazdılar: Kafka’nın ‘Ceza Sömürgesi’si ve ‘Açlık Şampiyonu’su gibi.
Şu ya da bu biçimde, (günce mektup olarak) onların öznel kayıtları da elde var.
Çift destekli kayıt yani.
Biz, benzeri bir durumu, 2010’larda yaşamaya başlamış olduk.
Öncül ve sonracıl 2 dünya savaşı ve artı 2 dünya devrimi olasılığı yok ortada. Onun yerine, birçok savaşçıklar ve devrimcikler, sözkonusu oldu, oluyor ve olacak.
Dünya’da devletlerin sayısının artışı, daha çok 1960’larda başladı. Eski sömürgeler bağımsız oldu. Sanayileşti ve kentleşti.
1990 sonrasında, benzeri bir devlet sayısı artışı silsilesi daha oldu.
Yani, Dünya Sistemi açısından baktığımda, öne ve arkaya kayan, kümülatif etkilemeler ve etkilenmeler sözkonusubu momentte.
Sorun, 1945’te AB için ortaya çıkanın, 2015’te ABD’yi de katarak, tüm Batı ve dolayısıyla Dünya için ortaya çıkması:
Bilim, sanat ve düşün kaput.
Ki bu da, başka bir yeni Orta Çağ göstergesi.
Yoksa, savaş, kriz, darbe, şu bu hep var ve var da kalacak. Hani, ‘dengeli / geleneksel dönem’ denilenler bile öyle idi zaten.
Bu durumda, geriye maalesef yalnızca maddi uygarlık kalıyor: ‘Ye, iç, mala vur’, zaten benim öküz halklarımın ezeli ve ebedi şiarıdır. Bir halta da yaramaz, yaramıyor da, yaramamıştır da, yaramayacaktır da.
Çürüme, fermentasyon, parçalanma, harmanlanma, melezlenme kalıyor geriye.
Hindistan ve Brezilya için bunda kritik eşiği geçmek ve yeni sentezler bulmak, 50 yıl daha alabilir, en kolay ve yakın olasılık olarak.
7 milyarda başka aday ülke de yok. TC dahil.
İşte, bunları gözleyerek yazmak ve yazarken de, intihar etme dozuna gelmeyecek kadar yüksek bir mizah dozu yakalamak çok çok zor. Beni çok yoruyor örneğin.
Başa gelen çekilecek ve yazılacak ama.
4. veya daha çoğuncu ciltler olur mu bilemem.
Yazarken, günceler dışında, en çok Acı çektiğim ve aynı zamanda en çok güldüğüm metinler, bunlar oldu.
Tam kabir ve kubur yani: Feçesli mezar yani.
Biri senin mezarına sıçarsa, Acı da; sen kendin kendi mezarına sıçıyorsan, komik yahu.

O nedenle ‘Shit-Will’: Bok iradesi, arzusu, yönelimi.

Hiç yorum yok: