Yeni ve
farklı bir tanım olarak, ayırtsızlığı ‘tezin ve antitezin aynı sonuca varması’
olarak da tanımlıyoruz.
Örneğin
marksist Dünya Sistemi de, 1980 sonrasıki neo-liberalizm de, birbirlerinin
antitezleri olduklarını önesürseler de, tarihi ekonomik determinist olarak yorumlarlar.
Cihad ve
Haçlı Seferi ise, aynı tektanrılı din geleneğine sahip olarak, kendi dinlerinin Dünya’daki tek din olması
savında ayırtsız durumdalar.
ABD ve
IŞİD ise, İslam’ı tanımlamada ayırtsız kaldı. Biri düşmanın imajını tahayyül
olarak, biri kendini tahayyül olarak.
Taliban militanları
1980’lerde, Türkiye alan uzmanı ve CIA elemanı Fullar eşliğinde ABD gezisi
yaparken, bir ABD İslam Cumhuriyeti’nin en güzel seçenek olacağını
savlamışlardır. ABD’yi değilledikleri yoktur, yalnızca başına geçmek isterler,
o kadar.
ABD ise,
Taliban’dan başlayarak, kendi kültürel zihniyetinde tuhaf bir İslam hayaleti
inşa etti. Taliban’dan el Kaide’ye, oradan da IŞİD’e uzanan bu toplu bilisiz hayalet, en sonunda
kendisini, tam da ABD gibi tanımlamaya başladı:
Dünya
jandarması bir güç.
Tarihin
makro dönemselliklerine baktığımızda, dönüm / büküm noktalarında, böylesi
ayırtsızlıkların olduğunu gözlüyoruz.
Ayırtsızlık
mı bükümü yaratıyor, büküm mü ayırtsızlığı yaratıyor, orası kesin değil.
Dolayısıyla, burada bir neden-sonuç
döngüsellik geçici-kapanması gerçekleştiğini modelleyebiliriz.
İlk
cihad dalgası, 500 yılın ertesinde, ilk Haçlı Seferi dalgasını yarattığında, 10
tane dalga ertesinde, 500 yıl daha geçince, koloniyalizm dalgası da gelebildi.
Bugün
için, yeni cihad ve yeni haçlı seferi dalgacıkları için, 500’er yıl yok
elimizde israf edecek. Sistem aşırı tümleşik durumda, her katkı zemberek
etkisinde birikiyor. Hacıyatmaz durumundan çok, zemberekli birikimin yarattığı
çığ durumu var. Yani, yıkım çığları olmaya daha yatkın tarih bu döneminde.
Ancak,
hala Dünya’nın yarısı Hristiyan veya Müslüman değil.
Ancak,
hala Dünya’nın en az yarısı globalleştirilemedi.
Ancak,
az da olsa, İslam’dan ve Hristiyanlık’tan çıkış var.
Ancak, artık
ateizm var: 40 yıl içinde Dünya 6 eşit dinsel dilime gelecek ve 1’i de ateizm
olacak kadar.
Ancak,
ne yazık ki hala Orta Çağ kuralları geçerli.
Ancak,
ne yazık ki yine ve hala Kavimler Göçü var.
Ancak,
hala ve yine üniversite kampüsü ve kütüphanesi bilgiyi korumak için tek yol,
yani bilginin halktan kaçırılması ve halkın bilgiden uzak tutulması; yoksa
bilgi ölecek.
Yani:
Makro
karşıt kategorilerin savaşımı, kırınım parçaları yaratıyor, yarattı, yaratacak.
Bunların
bir bölümü belli bir süre sonra, tarihsel neo-eksodus
silsilesi demek olacak.
Ve bu
kez bu, rönesans üzerinden olamayacak
gibi.
Yeni bir
şey daha tanımlanacak gibi.
Ve bu
kez bu, meta-hümanizm üzerinden oldu gibi.
Dünya
devleti veya nihai barış olmayacak gibi.
Epsilon-mutasyonlar
olacak gibi.
(27 Mart 2016)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder