Önbilgi:
Dikkati henüz çekmiyor ama Blogger’a koyduğunuz herşey de silinmeden kalıyor.
Fotoğraf ve ses kaydı da koymak mümkün oraya.
Bir
haber:
“Facebook’taki
ölü üye sayısı hızla artıyor. 2012’de, yani Facebook kurulduktan 8 yıl sonra 30
milyon üyesi ölmüştü. Bazı tahminlere göre, günde 8 bin üye ölüyor.”
Yılda 3
milyon kişi ediyor. Oysa ilk sayı, yılda 4 küsur milyon kişi ediyor. Demek ki
aslında yılda 5 milyon kişi.
Facebook’un
2 milyar kişilik üye sayısı sabit kalırsa, 400 yıl demek bu. Dolayısıyla,
haberdeki şu saptama yanlış:
“Bir
süre sonra Facebook’un ölü üye sayısı, yaşayanların sayısını geçecek.”
Dünya’nın
en uzun süreli şirketi 400 yıl yaşamadı çünkü.
Asıl
durum da ayrıca şu:
Facebook’un
sahibi, çok değil 50 yıl sonra ölmüş olacak. Ondan sonra nasıl olsa silerler.
Sonsuza dek böyle gitmeyeceği kesin.
Sorun,
Zuckerberg’in henüz yaşarken ne yapacağında. Er veya geç bir mahkeme, Facebook
kayıtlarının mahremiyet olduğuna karar verip sildirecek. Belki yüz bininci
başvuruda böyle olacak ama olacak. ABD’liler dava açmayı pek severler çünkü.
Bir
kullanıcının teyzesinin ölümünden sonra hissetttikleri şunlarmış:
“Teyzemin
ölümünden bir gün sonra, bana bıraktığı Shakespeare kitaplarının içinde bir not
bulmuştum: “Kitabın senin için ne kadar önemli olduğunu biliyorum. Bu da benim
sana hediyem olsun. Sevgiler… Teyzen Jackie”
Çok
duygulanmış, hemen bilgisayarımda onun Facebook sayfasını açmıştım. Kuzenim,
fillerle ilgili bir video paylaşmıştı. Teyzem filleri çok severdi. Sonra eski
öğrencilerinin ve akrabalarının bıraktığı notları okudum.”
Çok
şeyselleşmiş bir duygulanım. Ölümü küçümseme bu. İnkar kültü bu.
Ben, yaşadığını
sandığım eski bir arkadaşımın öldüğünü Facebook’tan öğrendiğimde çöktüm. Çöktüm
ötesi oldum.
Yas mı?
“Viktor
Mayer-Schonberger insanın unutma becerisinin önemli olduğunu söylüyor.
Unutmanın geçmişin zincirlerinden kurtulmamızı, o anı yaşamamızı sağladığını
belirtiyor.”
Bu,
riyakarlık ve şarlatanlık olmakta. Adamlar, anı yaşamımızı istiyorlar, çünkü
bize bir şeyler satacaklar. Yaslı birine çok az şey satabilirsiniz çünkü.
Bu arada
çok önemli bir durum var:
Facebook’tan
önce de, vefat etmiş sevdiklerimizin yazıları, resimleri ve sesleri kayıtlı
olarak mevcuttu. Facebook onu 1 tık yakında tutuyor. Olağanda, o anıları uzak
çekmecelere saklarız.
Haber
zayıf. Konu hakında doyurucu bilgi ve yorum getirememiş.
(31 Mart 2016)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder