Salı, Mart 22, 2016

Türkiye’deki İntihar Bombacıları Anatomisi

Gerekli Türkçe bilgi, şu linkte mevcut:
Saptamalar:
Son 20 yıllık bir olgu bizdeki. Dünya’da ise 40 yıllık.
4 örgüt sözkonusu: El Kaide, IŞİD, PKK, DHKP-C:  3 islamcı, 1 marksist örgüt.
Toplam ölümlerin üçte birini tek bir olay yapmış:
10.10.15.
Toplam ölüm sayısı 339.
26 saldırının 17’sinde yalnızca saldırgan ölmüş. Bu da, yüksek başarısızlık oranı demek.
Son zamanlarda saldılıra, büyükkentlere odaklanmış.
Son zamanlarda saldırılar sivillere odaklanmış. Bu, Dünya’da da yeni bir trend.
Zamansal olarak, belli zamanlarra yoğunlaşma veya peşpeşelik sözkonusu.
2 + 2 = 4 gibi saldırısal düzenlilikler, Kasım 2003’ten başlayarak ortaya çıktı.
Bugüne kadar dikkat edilmemiş. Bombalarda çift patlatıcı düzenek kullanılmış. Bu da, 40 yılı aşkın bir gelenek. Bu gelenek, canlı bomba dışında başlatıldı.
Canlı bomba olayı, gayrımüslim Tamil gerillaları tarafından başlatılıp, daha çok Müslümanlar’ın yeğlediği bir seçenek oldu.
Ölü sayısı giderek artıyor ama medya geştaltı etkisi giderek azalıyor.
Yayın yasağı, ilk kez ilk gün içinde ve 5 saatta kaldırıldı.
Buradan çıkan tek bir sonuç var:
IŞİD’in vardığı gibi, canlı bomba olayı da, etki tavanı sınırına geldi gelmek üzere.
Kişisel gözlem:
19.03.16 olayında, 5 saatta normale dönüldü.
Kitle giderek daha duyarsızlaşıyor. Bu, ‘neden ‘Je Suis Ankara’ değil?’ başlıklı, internet sosyal medya olgusunda ortaya çıktı. Yanıt bariz:
“Ben ancak komşuma üzülürüm, 5 bin kilometre ötedeki ülkeye değil.”
Çıkış:
Yetkililerin söyleyemediğini ve eveleyip gevelediğini biz söyleyelim:
Canlı bombayı durduramazsınız. Birini veya ikisini durdurursunuz ama hepsini durduramazsınız. O nedenle, çoklu tasarlanıyorlar zaten.

Bir de, 4-5 ayrı grubun ‘joint-venture’ıdır canlı bomba olayı.

Hiç yorum yok: