Pazartesi, Mart 28, 2016

Tanini Trio: Oblivion: Uçurumun Kıyısında Kapıp Koyvermek

5-6 metinde bazı müziklerin, bazı kültürel momentlerin, duygularımı nasıl sıkıştırıp dalgalandırdığını imledim.
‘Oblivion’ da bundan payını alı. O metinde, ona en yakın anlamı, ‘ayırtsızlık’ olarak imlemiştim. Çok değil 2 gün önce.
Sonra bugün, az önce, kanallar arasında zep zep dolanırken, bilmem kaç yüzüncü kanalda, ‘Tanini Trio’nun icra ettiği ‘Oblivion’a denk geldim.
Tam, uçurumun kıyısında kapıp koyveren bir eser icrası estetiko-politiğiydi.
Veben de, uçurumun kıyısında kapıp koyvermiş bir kitlenin içine hapsolmuş olarak, uçurumun kıyısında kapıp koyvermiş bir entellektüelim.
Uzun morfemli / fonemli ama tek momentli / semantemli bir duygudurum bu.
Geniş açı dağ manzaraları absürd. Kız çocuğu absürd. 2 bin metreye piyano taşımak absürd.
İzleyebildiğim kadarıyla, piyano, akordeon (bandoneon değil), ney ve kanun var. Kanun işlevsiz.
Yaşam bizi yeterince saçmalatıyor, bizim rolümüzü abartmamıza gerek yok.
Kitle yeterince saçmalıyor, içinde ve düşünen biri olarak, benim de saçmalığa katılmama gerek yok.
Tahir Aydoğdu: Kanun, Bilgi Canaz: Ney, Hakan A. Toker: Piyano, akordeon.
1960’larda ‘proto-world music’ başladığında, belki haberli belki habersiz, bu akışa Aka Gündüz Kutbay da, neyiyle ve cazlaştırma proto-süreci ile katıldı.
Kutbay-Ergüder arasındaki tez-antitez ikilemi, Şeker Ahmet Paşa x Osman Hamdi ikileminden beridir, yüzyılı aşkın bir çatışma olarak süregeliyor kültürümüzde. Doğu gözüyle doğuya bakmak ve batı gözüyle doğuya bakmak (oryentalizm) olarak.
‘Tanini Trio’, Osman Hamdi ve Ergüder safında yer tutmuş: Pop, popüler, banal, satıcı, pazarlamacı, ‘telif üretici’ değil, ‘nakil ve tefsir’ci.
Şerh: Bunu da 1960’larda Kandıralı ve arkadaşları, Mozart’ın ’40. Senfoni’sini, kanun ve klarnetle yorumlayarak zaten başlatmışlardı. Bayramlarda radyoda çalardı hep.
Yani, 50 yıldan uzun süredir, bıraktığın yerde otluyor bu abiler.
Ancak, uçurumun kıyısında feci kapıp koyvererek, ben de öyle yapmış oldum.
Bu, bir özeleştiridir.
Düzeltme zamanıdır ve yeridir, şimdi ve burada.
Bu bir, negasyon ile praksis üretme olmakta.

(27 Mart 2016)

Hiç yorum yok: