Bir
haber:
“Avrupa
Birliği, sürekli olarak istihbarat paylaşımının önemine vurgu yapsa da, bu
paylaşımı olması gerektiği düzeye yakın yapan ülke sayısının 25’te 5’le sınırlı
kalması, uygulamadaki aksamayı net şekilde ortaya koyuyor.”
IŞİD
tarafından sesler:
“Olee
AB, olee...”
“Daha
önce alınan önlemlerin uygulanmasının hızlandırılması konusunda uzlaşan Avrupa
Birliği bakanları, Avrupa Parlamentosu’na da yolcu isim kaydı (PNR) sisteminin
kabul edilmesi çağrısı yaptı. PNR konusundaki tartışma 2010’dan bu yana
sürüyor. Fransa İçişleri Bakanı Bernard Cazeneuve, sürenin uzunluğundan
yakındı.”
6 yılda,
daha ortak yolcu listeleri yokmuş.
1
havaalanına her gün tüm AB ülkelerinden yolcu iner ve bunun listesi yok. Sahte
isim kontrolü de yok yani.
Şimdi bu
AB, nasıl NATO’dan çıkabilip de, AGİT’i işletebilir ki?
Vurgu:
Burada
güvenlik-özgürlük ikilemi yok. Var olan 10 listenin biraraya getirilmemesi var.
Bu arada
bir anımsatma:
İnterpol’de
uyuşturucu toplantıları yapılırken, diğer AB ülkeleri, Belçika’yı açık
neredeyse devletsel kaçakçılıkla suçlamıştı bir zamanlar.
İşte
Belçika, AB resmi başkenti olarak, bu başıboşluğunun bedelini ödüyor.
Bunun
çözümü de kolay, uyuşturucudaki gibi:
İnterpol
ayrı birim kurar. Ulusal birimlere haber vermeden, gider o ülkede operasyon
yapar.
Vurgu:
Nasıl ki
Kalaşnikof’tan Tatar Yayı’na geri dönüş, bir regresyon değilse, bu türden
klasik yöntemlere geri dönüş de, bir rücu değildir.
Bilgisayar
oyununda bile var:
O anda
hangi silah gerekiyorsa, onu kullanırsın. Sonra, gerekirse gider hesabını
verirsin.
Çıkış:
Şu
andaki global momentle, özelde IŞİD’i kastetmemiş olarak, bir anarşist olarak,
devlet-gerilla ikilemini, tıpkı zamanında PKK-TC ikilemindeki gibi kabul etmiyorum.
(25 Mart 2016)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder