Merkez bankaları, kerizi ne yapıyor?

Bir haber:

“En büyük 6 merkez bankasının varlıkları, 10 yılda % 239 artışla 4,9 trilyon dolardan 16,9 trilyon dolara ulaşırken, MB'lerin toplam varlıkları, para politikasını yönettikleri ülkelerin toplam GSYH'sinin yaklaşık % 36’sına ulaştı.”

http://www.bloomberght.com/haberler/haber/1863830-merkez-bankalari-varlik-rekoru-kirdi

Yeni ekonomik durumları, parametreleri de saptayalım:

Kriz, 2007’den beridir, yani 9 yıldır var. Yaklaşık aynı süre sözkonusu. Yani, bu yeni dönemdeki yeni durum demek.

ABD ve AB, doğrudan en 1’er trilyon dolar piyasaya karşılıksız para verdiler.

Bu da şu demek:

Konut şişirmesi, piyasaya çifte karşılıksız para sokarken, bu, ekonomik büyüme yaratmadı.

Merkez bankalarının asıl işlevi, emisyonu idare ederken, atıl ekonomik kapasiteyi potansiyel olarak korumaktı. Şu anki durumda, o paranın, beyaz fil gibi ekonomik bir değerleri olmuş durumda.

https://eksisozluk.com/beyaz-filler-sendromu--3155538

Burada, bir ara saptama:

Konut olsun, asıl altyapı olsun, gerekli yatırımlardır.

Eskiden şöyle bir ekonomik saptama vardı:

Ciklet 1’e 200 getirir, çelik 200’e 1 getirir. Cikletsiz yaparsın ama çeliksiz yapamazsın. Ciklet gereksizdir, çelik gereklidir, hatta zorunludur.

Burada konut ciklet, altyapı çelik idi.

Böylelikle de, yeni ekonomik parametreleri kullanarak, eski ekonomik parametrelerin al aşağı edilemediği ortaya çıkmış oldu.

Peki, merkez bankaları bu atıl paralarla ne yapıyor?

Kur savaşları yapıyor.

İşte bu, keriz silkeleme olmakta.

Dahası:

Merkez bankası başkanları, ne özel şirket gibi, ne de DPT gibi devletsel davranabiliyor.

Komik bir biçimde kapitalizm, artık bir devlet yönetimi biçimi yapıldığından dolayı, iktidar partileri en azından merkez bankası başkanını değiştirerek, duruma aşırı müdahaleci davranarak, ekonomik dengeyi bozuyor, hem de kendi aleyhlerine olarak.

Ekonomik enstrümanlar arası ilintiler ve dengeler eskisi gibi değil. Ortalama bir başkan ise 70 yaşında: Yani, taa altın dönemine ait bir ekonomik anlayışı var genelde. Yani, 3 devrenin birden iç çelişkisini yaşıyoruz ve olup olacağı da, altın yine en karlı yatırım aracı oluyor.

Yani:

Merkez bankaları artık çekiçle yumurta kırıyor. Çekicin yumurtadan artan enerjisi, sisteme zemberek enerjisi olarak depolanıyor. Bir yerlerde de denetim-dışı patlak veriyor er veya geç.

İşte, o 2 küsurken, 17 trilyon olmuş dolar, er veya devlet kerizlerini silkeleyecek. Hem de ABD gibilerini.

Çünkü:

17, yıllık global GSMH 70’in dörtte biri olmakta.

Yatırımsız, faizsiz, ekonomik çark döndürmesiz para para para.

Başkanlar da, yeni hükümdarlar olarak, 1 milyon dolarlık zırhlı araçlara biniyorlar.

Can korkusu abisi.

Bal tutan parmağını yalar abisi.

Keriz silkeler abisi.