Perşembe, Mart 17, 2016

İkinci Süper Salı (15.03.16): Clinton Önde

Bir haber:
“Bugünkü sonuçlarla Sanders’la arasındaki delege farkını iyice açan Clinton, (467’si süper delege) toplam bin 561 delegeye ulaşmış durumda. Buna karşılık Sanders (26’sı süper delege) toplam 800 delegenin desteğini aldı. Partinin adaylığını kazanabilmesi için ikiliden birinin 2 bin 383 delegeyi hanesine yazdırması gerekiyor.”
Öbür tarafta da Trump önde gibi.
“Cumhuriyetçi Parti kanadında yapılan ön seçimlerde ise, Florida ve Ohio büyük önem arz ediyordu. Bu iki eyalette seçimi kazanan aday adayının tüm delegeleri alacağı (winner-take-all) yerler olduğu için hem Donald Trump, hem de rakipleri açısından hayati derecede önem taşıyordu. Partinin Temmuz ayında yapılacak kurultayına Florida 99, Ohio ise 66 delege gönderecek.
Emlak zengini Donald Trump, Florida’daki kritik yarışı önde tamamladı. Oyların yüzde 45’ini alan Trump, böylece eyaletteki 99 delegeyi hanesine kaydettirdi. Trump’ı yüzde 27 ile Rubio, yüzde 17 ile Teksas Senatörü Ted Cruz ve yüzde 6 ile John Kasich takip etti.
Memleketi Florida’daki yarışta Trump’ın gerisinde kalan Marco Rubio, bu sonucun ardından seçim kampanyasını askıya aldığını duyurdu.”
Bana öyle geliyor ki Cuhuriyetçiler, Trump’ın önünü kesmek için, çaktırmadan Clinton’u destekler gibi.
Ancak şu da açık:
Dış politikada her ikisi de açıkseçik değil.
İç politikada ise, gelen ekonomik regresyonu ikisi de kesemez. Bu açıdan aday olarak, her ikisi de kendilerine zarar vermiş oldular. Batan geminin kaptanı olmak pek iyi bir şey değildir.
Batan gemiyi yönetecek kaptan olmak, imkansıza yakın zorluktadır çünkü. Felaket yönetimi uzmanı danışmanlar gerektirir ve ABD’lil danışmanların tümü de felaketi yadsıyorlar, onu kendileri yaratmış olsalar bile...
Dolayısıyla, 2016-2024, özellikle de Putin bu sürede tümüyle Rusya’nın başında olursa, Dünya’nın pikeye geçtiğinin kabul edildiği dönem olarak tarihe geçecek gibi.
Eh, Nasreddin Hoca hesabı:

Seyreyle gümbürtüyü o zaman...

Hiç yorum yok: