AYM
Dündar’ı serbest bıraktı. Ortalık toz duman oldu.
İzlediklerim,
bana Kadı Burhanedddin devletini
anımsatıyor.
Bizde,
hep generaller cumhurbaşkanı olurdu. Sivil diktatörlük olmayacakmış gibi, o
kapıyı kapattılar. Sivil darbelere yol açıldı.
2000-2007
arasındaki cumhurbaşkanımız Sezer, o mevkiye AYM başkanlığından emekli olup
seçildi.
Ona AYM
başkanlığına giden yolu açan AYM üyeliğinin yolunu açan Yargıtay üyeliğine, onu
kim getirmişti dersiniz?
Kenan
Evren.
Bla bla
bla...
Sora ne
oldu dersiniz?
Birileri
hukukçu olmayan birilerini bile AYM
üyesi seçiverdi.
Ülkenin
en yüksek hukuk kurumunda hukukçu olmayan biri.
O zaman
da, tabii ki kararlar ortada kalabilir.
Ya da:
“Ol kadı
olursa davacı,
Olur mu
ol mahkemenin hükmünde dirayet?”
Şimdi de
cumhurbaşkaı diyor ki.
Tanımıyorum
AYM hükmünü...
Nolcek
şimdi?
Kim
yargılayacak AYM üyelerini?
Kim
karar verecek buna veya tersine?
Ya da:
Kim yargılayacak
cumhurbaşkanını?
UCM mi?
Çook hayal
bunlar.
Yani:
Kadı
yerine, halk jürisi olunca da, fazla bir şey değişmeyebiliyor gibi... Öyle
olsaydı, ABD’de mahkeme duruşması, ‘talk-show’ olmazdı.
Değişmesi
umuluyor ama...
Dündar’ı
da yeniden içeri alacak yeni bir şey bulurlar herhalde...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder