Valla
bunlar Çakal Carlos’u da aştı:
“IŞİD’in
borsadaki hisse senetleri ve döviz kuru piyasası üzerinden kazandığı paranın
ayda 20 milyon dolara ulaştığı belirtildi.”
Carlos,
20 yılda 20 milyon dolar kazanabilmişti oysa ki...
Hem
trajik, hem komik, yani trajikomik...
Üstelik
yinelenmiş bir durum:
FKÖ de,
ABD’ye saldırmamak için zamanında 150 milyon dolar almıştı.
Acaba
IŞİD, silah şirketlerinin hisse senetlerine yatırım yapıyor mu?
Önce
keriz silkele, sonra da silah satın al:
Duble
kazanç...
“Telegraph’ın
haberine göre, IŞİD 2014’te ele geçirdiği Irak’ın Musul kentindeki merkez
bankasında bulunan yaklaşık 429 milyon dolarla borsada yatırımlar yaptı, ayrıca
kentte yaşayanlara Irak hükümetinin ödediği emekli maaşlarını da ele geçirerek
hisse senetleri satın aldı. El koyduğu parayı Ürdün üzerinden tekrar Irak’a
gönderen örgüt, böylece yabancı döviz kuru üzerinden büyük kâr etti.”
Sonuçta,
devletler de bunun aynısını yapıyor.
Tripl
kazanç...
Niyazi’ler
şehit olmaya devam...
Kürtler
maaşsız kalmaya devam...
En
önemlisi:
IŞİD
bitince, bu paralar buharlaşmayacak. Başka ellere geçecek. 1970’lerde bizim sol
örgütlerin yurtiçinde soyduğu bankalardaki paralar hala yurtdışında baki
çünkü...
Tamam,
dolar her yıl % 3-5 değer yitirir ama zaten eksi faiz ve deflasyon var.
Sonuç:
Mafya
için de, terörist için de, borsacı için de, kara-beyaz paracı için de paranın
kuralları aynıdır. ‘İsviçre daha beyaz yıkar’cılar da aynıdır, Papa için
bile...
O
nedenle, ceman 64 trilyon doların kaynağı, bugün Dünya’da belli değil...
Ama
herkes o paraları yiyor bir biçimde, çünkü zaten global GSMH o kadar ve 1 para
4 kere döner 1 yılda.
O
nedenle:
Terörist
ve devletçi / siyasetçi, başka biçimlerde olduğu gibi, ekonomide de negatif
sembiyöz içindedir...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder